samedi, mars 21

babacan'ın beyni fırtınalarda

simidim var, gevreğim yok.
nane çayı içiyorum ama fas'taki gibi değil- lars'a fas maili yazılmalı.
(AMAN ALLAHIM NE KADAR ENTERNASYONEL BIR BLOG YAZARI!!)
sabahın köründe ceylan'a gittim, döndüm, su forumu sekreteryası'nı kınıyorum buradan.
beyin fırtınası'nda babacan'ı izliyorum. nasıl amerika'yla ortak dış politika yaratılacak, ondan bahsediyor. neo-osmanlı sorusunu şık bir fiskeyle iteledi, bakalım tamamen bertaraf edebilecek mi?
uykum da kaçtı.
-"abd bunu türkiye'nin rol çalması olarak değerlendirebilir mi?"
-"bazı lobiler rahatsız olmuş olabilir."
-"eski yönetimle obama'yla olduğu kadar yakın olmadığımız söylenebilir mi? mesela suriye konusu.."
-"biliyorsunuz bush yönetimiyle 2003'te yaşanmış sendrom, artık gizlemeye saklamaya gerek yok, iktidarımızın da ilk yılıydı, kolay bir dönem olmadı. ancak bizim iktidarımızın da farklı bir duruşu vardı, türkiye alışılagelmiş tepkilerini vermedi. farklı düşmekten korkmadı. son zamanlarda işler rayına girmişti doğrusu, mesela ırak, en çok işbirliği yaptığımız alan oldu. iyiniyetimizi, gizli oyunlarımızın olmadığını gördüler ırak üzerinde, bu da güveni oluşturdu. ilk suriye temaslarında problem çıkardılar ama sonradan merakla sorar hale geldiler ne soruyorlar diye."

hayır raportörlük yapmak istemiyorum bugün daha fazla.

ama HB kahraman bastırıyor: neo-osmanlıcılık!
-"uyguladığımız politikayı birkaç kelimeye sığacak, etiketlenecek bir politika olarak görmüyorum. neden dersiniz, aktivite alanımız eski osmanlı coğrafyası değil ki."
HBK:
-"o yüzden yeni diyorlar.."
-"sahara altı afrika, siyah afrika'da 15 büyükelçilik atmak istiyoruz mesela."
F. Koru:
-"o zaman osmanlı'nın yarım bıraktığı işi tamamlıyorsunuz da denebilir.."
-"tabii, nereden baktığınıza bağlı ama o kelime kullanılmamalı, bazı ülkeler veyahut gruplar rahatsız olabilir, leyhimize kullanabilir. temel hak ve özgürlükler vurgulanmalı dış ilişkilerde de. misal, ufak bir afrika ülkesinde darbe olacaktı, kontağa geçtik, ne yapabiliriz dedik, istediklerini yaptık- darbe olmadı."
F. Koru:
-"peki neden orayla ilgileniyoruz?"
-"bu akp'nin türkiye vizyonuyla da ilgili. (isolationisme'in biteceğini anlatıyor uzun uzun) türkiye bir konferansta konuşacağı zaman salon susup dinliyor. önemimiz artıyor, türk işadamlarının işi kolaylaşıyor (dayanamadı patates soktu araya sudan'dı taze mısırdı..). türkiye'nin kültürünü dinini tanıtalım istiyoruz."
FK:
-"uluslararası örgütlerde de faydasını görüyoruz?"
-"BM Güvenlik Konseyi.."
-"İKÖ.. belki NATO'da da aday göstermeliyiz, başarırız?"
-"belki.."
HBK:
-"ortadoğu'ya dönersek, 2010 sonuna kadar ABD'nin Irak'tan çekilmesi olası mı?"

vesaire vesaire.

Aucun commentaire: